Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Merhaba arkadaşları bugün sizlere Tarih dersinin 1. ünitenin özetini çıkartım bunları defterimde var sizlere paylaşıyorum!
1-İnsanlıgın Hafızası Tarih
İnsanlığın varoluş ve yaşam serüveni göz önüne alındığında bugün ulaşılan gelişmişlik düzeyi bir tecrübe birikiminin ürünüdür. Geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olan insan, tecrübeleri geçmişten cesaret alarak öğrenir ve bunu gelecek nesillere aktarır. Bunun için de tarih bilimine ihtiyaç duyar. Bilimsel ve teknik gelişmelerin hızlı yaşandığı çağımızda tarih bilimine olan ilgi ve ihtiyaç azalmamakta aksine her geçen gün artmaktadır.
2-Tarih biliminin yöntemi nedir?
Sosyal bir bilim olan tarih, bilinmeyenlere yönelerek onu kendi yöntemleriyle keşfetmeye çalışır ve bilimsel bilgiyi ortaya çıkarmak için kaynaklardan yararlanır. Çünkü kaynak olmadan tarihi gerçekleri ortaya gerçekleşitirilmesi ortaya çıkarmak ve onların yazmak mümküm değildir.
3-Tarihin araştırmasında Kullanınlan takipler
1 – Tarama (Kaynak Arama)
2 – Tasnif (Sınıflandırma)
3 – Tahlil (Çözümleme)
4 – Tenkit (Eleştiri)
5 – Terkip(Sentez)
1-Kaynak Arama: (Tarama)
Tarih olay hakkında bize bilgi veren, onu doğru anlayabilmemiz için tanıklık yapan her türlü malzemeye kaynak (belge, vesika) denir. Olayı doğru anlamaya yarayacak her türlü malzemekaynaktır.
Kaynaklar kapsadıkları bilginin değerine göre ikiye ayrılır.
a) Birinci elden kaynak: Tarihi olayın geçtiği döneme ait her türlü bulgudur. Hatıralar, seyahatnameler, kitabeler, paralar, arkeolojik malzemelerve sanat eserleri bu tür kaynaklardandır.
b) İkinci elden kaynak: Olayın geçtiği dönem yakın ya da o dönemin kaynaklarından yararlanılarak meydana getirilen eserlerdir. Bunlar genelde geçmişte yazılmış tarih kitaplarıdır.
Kaynaklar bilgi veren kaynağın ve malzemenin cinsine göre dört bölüme ayrılır:
a) Yazılı kaynaklar: Yazıya geçirilmiş her türlü kitabe, yıllık, kanunname, biyografi, hatıra, arşiv belgesi, para, tuğra gibi belgelerdir. En güvenilir kaynaktır.
b) Sözlü kaynaklar: Yazıya geçirilmeden halk arasında söylenerek günümüze gelen destan, atasözü, masal, hikâye gibi eserler buna örnek verilebilir.
c) Yazısız kaynaklar- kalıntılar: Arkeolojik kazılardan elde edilen eserler, heykel, mezar taşları, resimler gibi yazısız eserler bu gruba girer.
d) Çizili, sesli ve görüntülü kaynaklar:
1-Çizili Kaynaklar: Döneminde yapılmış plan ve haritalar.
2-Sesli Kaynaklar: Taş plaklar, ses kasetleri, Disketler, CD’ler, flash bellekler
3-Görüntülü Kaynaklar: Resimler, fotoğraflar, dokümanter filmler, CD’ler, DVD’ler,
2-Tasnif (Sınıflandırma):Tarihsel verilerin zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesine Tasnif denir. Tarihçi çalışmasının amacına ve konusuna göre bilgi ve verileri istediği şekilde sınıflandırabilir.
3-Tahlil (Çözümleme):Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi yönünden yeterli olup olmadığının tespitine Tahlil etmedenir. Bu aşamada eksiklikler tamamlanır, veriler gruplanır. Eldeki veriler kullanıma hazır ve işe yarar hale getirilir.
4-Tenkit (Eleştiri):Kaynakların kullanılmadan önce gerçek veya sahteliğinin incelenmesi, bilgi açısından güvenirliliğinin araştırılmasıdır. Kaynakların (belgelerin) eleştirisi dış ve iç tenkit olmak üzere iki aşamada yapılır.
Dış tenkitte kaynağın yazarı, basıldığı yer ve zamanı gibi unsurlara bakılarakbelge değerinin olup olmadığına karar verilir.
İç tenkit de ise kaynağın içinde yer alan bilgilerin güvenilir olup olmadığı üzerinde durulur. Bu eleştirilerin yapılmasından sonra belge güvenilir bulunulursa araştırmalarda kaynak olarak kullanılır.
5- Terkip – sentez (birleştirme): Terkip, bir araya getirmek, sentez yapmak demektir. Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentezyapma, birleştirme denir.
Tarih ve diğer bilimler: Tarih; millî kimliğin oluşumu ve değerlerin aktarımı için bir araç, geçmişi keşfetmek için sürekli bir sorgulama, günümüz sorunlarını anlamak ve analiz etmek için kaçınılmaz bir başvuru kaynağıdır. Sosyal bilimlerin önemli dallarından olan tarih sayesinde birey; özünü, toplumunu, dünyayı tanır ve öğrenir. Tarihi diğer beşeri ve sosyal bilim dallarından ayıran en önemli fark; diğer bilimler insanı veya doğayı
bir yönüyle ele alırken tarih, insanı her yönüyle ve bütün yaptıklarıyla anlamaya ve anlatmaya çalışır.
Kronoloji: Geçmişten günümüze meydana gelen olay ve olguların zamanını tespit ederek sıralar.
Coğrafya: İnsan ve mekânın karşılıklı etkileşimini araştırır.
Diplomasi : Siyasi belgelerin cins, şekil ve içerik olarak değerlendirmesini yapar
Arkeoloji: Kazı yolu ile toprak ve su altındaki maddi kalıntıları ortaya çıkarır
Heraldik: Tarihte devletlerin kullandığı armaları inceler.
Etnografya: Toplumların örf, âdet, gelenek ve yaşayışlarını inceler.
Antropoloji İnsan ırkını inceler ve kültürlerin gelişimini araştırır.
Nümizmatik: Tarih içerisinde basılan paraları inceler
Paleografya: Yazıları, alfabeleri ve bunların zaman içerisindeki değişimlerini inceler.
Filoloji :Dillerin tarihini, gelişimini ve değişimini araştırır.
Epigrafi :Kitabeleri inceler.
NEDEN TARİH?
Milletlerin ortak hafızası olan tarih, millî ve toplumsal kimliğin inşasında önemli rol oynar. Toplum, kendisini oluşturan bireylerin bir kimlik altında toplanması sayesinde ortaya çıkar.
Bireylerin birlikteliği genellikle tarihî bir niteliğe sahiptir. Toplum, zaman ve mekân içinde ortak bir kimlik ile süreklilik kazanır. Kimlik olmadan bir toplumun devamlılık sağlayabilmesi söz konusu olmayacaktır. Toplumsal kimlik, zaman içerisinde oluşan ahlaki ve tarihî değerlerin etkisiyle belirli bir zaman ve mekânda bireylerle toplumun bütünleşmesidir.
ZAMANIN TAKSİMİ
İnsanoğlu, eski zamanlardan itibaren soğuk-sıcak, açlık-susuzluk gibi kaygılar yaşamıştır. Gece-gündüz ve kış-yaz gibi dönemlerde yaşanan etkili ve sert değişiklikler yüzünden can ve mal güvenliği tehlikeye giren insanlar zaman kavramının bilincine varmıştır. Nil nehrinin taşmasıyla tarlaları su altında kalan Mısırlıların güneş yılını hesaplaması buna bir örnektir.
İnsanlık; zamanı gün, hafta, ay, yıl gibi belli periyotlara bölmüş ve düzenli bir sistem çerçevesinde algılamıştır. Hayatı bu çerçevede düzenlemek üzere insanlar yaklaşık 6000 yıldan beri takvim kullanmıştır. Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlar, İbraniler, Romalılar, Aztekler, Mayalar, Çinliler, Hintler, Tibetliler, Türkler ve Araplar gibi çok çeşitli millet ve topluluklar değişik takvimler meydana getirmiştir. Bu millet veya topluluklar takvimleri
ay veya güneş yılını esas alarak oluşturmuştur. Bazı toplumlar takvimlerini “ay yılı” esasına göre oluşturmuştur. Ay yılı, Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşünü esas alır ve on iki tur dönüşü bir yıla denk gelir. Bu süre 354 gündür .Bazı toplumlar ise takvimlerini “güneş yılı” esasına göre oluşturmuştur. Güneş yılı, Dünya’nın Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü esas alır. Bu süre 365 gün 6 saattir. Her toplum kendine özgü bir takvim oluştururken yaşamlarını en çok etkileyen olayı takvimlerinin başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Örneğin İbraniler MÖ 3761’deki Yaradılış (Tekvin) yılını, Yunanlılar ilk olimpiyat oyunlarının yapıldığı MÖ 776’yı, Hristiyanlar Hz. İsa’nın doğumu olan sıfırı, Müslümanlar MS 622’de Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini takvimlerine başlangıç olarak esas almışlardır.
1-12 Hayvanlı Türk takvimi: Türklerin kullandığı ilk takvimdir ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir. On iki yılda bir devir
yapan bu takvimde yıllar, hayvan adları ile gösterilir. Bu takvimde kullanılan hayvan isimleri ise şunlardır: sıçgan (sıçan), ud (öküz), bars (pars), tavışgan (tavşan), lu (ejder), yılan, yund (kısrak), kon (koyun), biçin (maymun), takıgu (tavuk), it (köpek),tonguz (domuz). Hangi tarihten itibaren kullanıldığı bilinmemekle birlikte butakvim Kök Türkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır.
2-Hicri takvim, Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra kullandığı takvimdir.
Bu takvimde Hz. Muhammed’in hicret ettiği yıl (622), başlangıç kabul edilmiştir.
Hz. Ömer Dönemi’nde oluşturulan bu takvim, ay yılını esas almıştır. Bu takvime göre bir yıl 354 gün 8 saat 48 dakikadır. Ayrıca bir ay yılı, bir güneş yılından yaklaşık 11 gün eksiktir. Diğer bir ismi kamerî (ay) takvimidir. Günümüzde İslam dünyası, dinî günleri hicri takvime göre belirlemektedir.
3-Celâli takvimi, Büyük Selçuklu Sultanı Celaleddin Melikşah’ın (1072-1092) emriyle Ömer Hayyam başkanlığında kurulan bir astronomi heyetince hazırlanmıştır. Başlangıç olarak 1079 yılı kabul edilmiş ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir.
4-Rumi takvim, Osmanlı Devleti’nde mali işlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Güneş yılı esasına dayanan bu takvimde bir yıl 365 gün 6 saattir. 1839’dan itibaren mart ayı, mali yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Miladi takvimle arasında 584 yıllık fark vardır.
5-Miladi takvim, günümüzde dünyada en yaygın kullanılan takvimdir. Bir yıl 365 gün 6 saattir. Başlangıcı, Hz. İsa’nın doğumundan bir hafta sonrası yani 1 Ocak’tır. Kökeni Mısırlılara dayanan bu takvimi Romalılar geliştirmiş ve Papa 13. Gregorious (Gregoryen) son şeklini vermiştir. Bu nedenle “Gregoryen takvimi” de denir. Ülkemizde 1 Ocak 1926’dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Tarih: 2019-12-29 10:47:44 Kategori: Tarih
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
9. sınıf Tarih 1. Ünite Özetleri 2019-2020 Nedir
1-İnsanlıgın Hafızası Tarih
İnsanlığın varoluş ve yaşam serüveni göz önüne alındığında bugün ulaşılan gelişmişlik düzeyi bir tecrübe birikiminin ürünüdür. Geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olan insan, tecrübeleri geçmişten cesaret alarak öğrenir ve bunu gelecek nesillere aktarır. Bunun için de tarih bilimine ihtiyaç duyar. Bilimsel ve teknik gelişmelerin hızlı yaşandığı çağımızda tarih bilimine olan ilgi ve ihtiyaç azalmamakta aksine her geçen gün artmaktadır.
2-Tarih biliminin yöntemi nedir?
Sosyal bir bilim olan tarih, bilinmeyenlere yönelerek onu kendi yöntemleriyle keşfetmeye çalışır ve bilimsel bilgiyi ortaya çıkarmak için kaynaklardan yararlanır. Çünkü kaynak olmadan tarihi gerçekleri ortaya gerçekleşitirilmesi ortaya çıkarmak ve onların yazmak mümküm değildir.
3-Tarihin araştırmasında Kullanınlan takipler
1 – Tarama (Kaynak Arama)
2 – Tasnif (Sınıflandırma)
3 – Tahlil (Çözümleme)
4 – Tenkit (Eleştiri)
5 – Terkip(Sentez)
1-Kaynak Arama: (Tarama)
Tarih olay hakkında bize bilgi veren, onu doğru anlayabilmemiz için tanıklık yapan her türlü malzemeye kaynak (belge, vesika) denir. Olayı doğru anlamaya yarayacak her türlü malzemekaynaktır.
Kaynaklar kapsadıkları bilginin değerine göre ikiye ayrılır.
a) Birinci elden kaynak: Tarihi olayın geçtiği döneme ait her türlü bulgudur. Hatıralar, seyahatnameler, kitabeler, paralar, arkeolojik malzemelerve sanat eserleri bu tür kaynaklardandır.
b) İkinci elden kaynak: Olayın geçtiği dönem yakın ya da o dönemin kaynaklarından yararlanılarak meydana getirilen eserlerdir. Bunlar genelde geçmişte yazılmış tarih kitaplarıdır.
Kaynaklar bilgi veren kaynağın ve malzemenin cinsine göre dört bölüme ayrılır:
a) Yazılı kaynaklar: Yazıya geçirilmiş her türlü kitabe, yıllık, kanunname, biyografi, hatıra, arşiv belgesi, para, tuğra gibi belgelerdir. En güvenilir kaynaktır.
b) Sözlü kaynaklar: Yazıya geçirilmeden halk arasında söylenerek günümüze gelen destan, atasözü, masal, hikâye gibi eserler buna örnek verilebilir.
c) Yazısız kaynaklar- kalıntılar: Arkeolojik kazılardan elde edilen eserler, heykel, mezar taşları, resimler gibi yazısız eserler bu gruba girer.
d) Çizili, sesli ve görüntülü kaynaklar:
1-Çizili Kaynaklar: Döneminde yapılmış plan ve haritalar.
2-Sesli Kaynaklar: Taş plaklar, ses kasetleri, Disketler, CD’ler, flash bellekler
3-Görüntülü Kaynaklar: Resimler, fotoğraflar, dokümanter filmler, CD’ler, DVD’ler,
2-Tasnif (Sınıflandırma):Tarihsel verilerin zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesine Tasnif denir. Tarihçi çalışmasının amacına ve konusuna göre bilgi ve verileri istediği şekilde sınıflandırabilir.
3-Tahlil (Çözümleme):Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi yönünden yeterli olup olmadığının tespitine Tahlil etmedenir. Bu aşamada eksiklikler tamamlanır, veriler gruplanır. Eldeki veriler kullanıma hazır ve işe yarar hale getirilir.
4-Tenkit (Eleştiri):Kaynakların kullanılmadan önce gerçek veya sahteliğinin incelenmesi, bilgi açısından güvenirliliğinin araştırılmasıdır. Kaynakların (belgelerin) eleştirisi dış ve iç tenkit olmak üzere iki aşamada yapılır.
Dış tenkitte kaynağın yazarı, basıldığı yer ve zamanı gibi unsurlara bakılarakbelge değerinin olup olmadığına karar verilir.
İç tenkit de ise kaynağın içinde yer alan bilgilerin güvenilir olup olmadığı üzerinde durulur. Bu eleştirilerin yapılmasından sonra belge güvenilir bulunulursa araştırmalarda kaynak olarak kullanılır.
5- Terkip – sentez (birleştirme): Terkip, bir araya getirmek, sentez yapmak demektir. Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentezyapma, birleştirme denir.
Tarih ve diğer bilimler: Tarih; millî kimliğin oluşumu ve değerlerin aktarımı için bir araç, geçmişi keşfetmek için sürekli bir sorgulama, günümüz sorunlarını anlamak ve analiz etmek için kaçınılmaz bir başvuru kaynağıdır. Sosyal bilimlerin önemli dallarından olan tarih sayesinde birey; özünü, toplumunu, dünyayı tanır ve öğrenir. Tarihi diğer beşeri ve sosyal bilim dallarından ayıran en önemli fark; diğer bilimler insanı veya doğayı
bir yönüyle ele alırken tarih, insanı her yönüyle ve bütün yaptıklarıyla anlamaya ve anlatmaya çalışır.
Kronoloji: Geçmişten günümüze meydana gelen olay ve olguların zamanını tespit ederek sıralar.
Coğrafya: İnsan ve mekânın karşılıklı etkileşimini araştırır.
Diplomasi : Siyasi belgelerin cins, şekil ve içerik olarak değerlendirmesini yapar
Arkeoloji: Kazı yolu ile toprak ve su altındaki maddi kalıntıları ortaya çıkarır
Heraldik: Tarihte devletlerin kullandığı armaları inceler.
Etnografya: Toplumların örf, âdet, gelenek ve yaşayışlarını inceler.
Antropoloji İnsan ırkını inceler ve kültürlerin gelişimini araştırır.
Nümizmatik: Tarih içerisinde basılan paraları inceler
Paleografya: Yazıları, alfabeleri ve bunların zaman içerisindeki değişimlerini inceler.
Filoloji :Dillerin tarihini, gelişimini ve değişimini araştırır.
Epigrafi :Kitabeleri inceler.
NEDEN TARİH?
Milletlerin ortak hafızası olan tarih, millî ve toplumsal kimliğin inşasında önemli rol oynar. Toplum, kendisini oluşturan bireylerin bir kimlik altında toplanması sayesinde ortaya çıkar.
Bireylerin birlikteliği genellikle tarihî bir niteliğe sahiptir. Toplum, zaman ve mekân içinde ortak bir kimlik ile süreklilik kazanır. Kimlik olmadan bir toplumun devamlılık sağlayabilmesi söz konusu olmayacaktır. Toplumsal kimlik, zaman içerisinde oluşan ahlaki ve tarihî değerlerin etkisiyle belirli bir zaman ve mekânda bireylerle toplumun bütünleşmesidir.
ZAMANIN TAKSİMİ
İnsanoğlu, eski zamanlardan itibaren soğuk-sıcak, açlık-susuzluk gibi kaygılar yaşamıştır. Gece-gündüz ve kış-yaz gibi dönemlerde yaşanan etkili ve sert değişiklikler yüzünden can ve mal güvenliği tehlikeye giren insanlar zaman kavramının bilincine varmıştır. Nil nehrinin taşmasıyla tarlaları su altında kalan Mısırlıların güneş yılını hesaplaması buna bir örnektir.
İnsanlık; zamanı gün, hafta, ay, yıl gibi belli periyotlara bölmüş ve düzenli bir sistem çerçevesinde algılamıştır. Hayatı bu çerçevede düzenlemek üzere insanlar yaklaşık 6000 yıldan beri takvim kullanmıştır. Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlar, İbraniler, Romalılar, Aztekler, Mayalar, Çinliler, Hintler, Tibetliler, Türkler ve Araplar gibi çok çeşitli millet ve topluluklar değişik takvimler meydana getirmiştir. Bu millet veya topluluklar takvimleri
ay veya güneş yılını esas alarak oluşturmuştur. Bazı toplumlar takvimlerini “ay yılı” esasına göre oluşturmuştur. Ay yılı, Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşünü esas alır ve on iki tur dönüşü bir yıla denk gelir. Bu süre 354 gündür .Bazı toplumlar ise takvimlerini “güneş yılı” esasına göre oluşturmuştur. Güneş yılı, Dünya’nın Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü esas alır. Bu süre 365 gün 6 saattir. Her toplum kendine özgü bir takvim oluştururken yaşamlarını en çok etkileyen olayı takvimlerinin başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Örneğin İbraniler MÖ 3761’deki Yaradılış (Tekvin) yılını, Yunanlılar ilk olimpiyat oyunlarının yapıldığı MÖ 776’yı, Hristiyanlar Hz. İsa’nın doğumu olan sıfırı, Müslümanlar MS 622’de Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini takvimlerine başlangıç olarak esas almışlardır.
1-12 Hayvanlı Türk takvimi: Türklerin kullandığı ilk takvimdir ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir. On iki yılda bir devir
yapan bu takvimde yıllar, hayvan adları ile gösterilir. Bu takvimde kullanılan hayvan isimleri ise şunlardır: sıçgan (sıçan), ud (öküz), bars (pars), tavışgan (tavşan), lu (ejder), yılan, yund (kısrak), kon (koyun), biçin (maymun), takıgu (tavuk), it (köpek),tonguz (domuz). Hangi tarihten itibaren kullanıldığı bilinmemekle birlikte butakvim Kök Türkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır.
2-Hicri takvim, Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra kullandığı takvimdir.
Bu takvimde Hz. Muhammed’in hicret ettiği yıl (622), başlangıç kabul edilmiştir.
Hz. Ömer Dönemi’nde oluşturulan bu takvim, ay yılını esas almıştır. Bu takvime göre bir yıl 354 gün 8 saat 48 dakikadır. Ayrıca bir ay yılı, bir güneş yılından yaklaşık 11 gün eksiktir. Diğer bir ismi kamerî (ay) takvimidir. Günümüzde İslam dünyası, dinî günleri hicri takvime göre belirlemektedir.
3-Celâli takvimi, Büyük Selçuklu Sultanı Celaleddin Melikşah’ın (1072-1092) emriyle Ömer Hayyam başkanlığında kurulan bir astronomi heyetince hazırlanmıştır. Başlangıç olarak 1079 yılı kabul edilmiş ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir.
4-Rumi takvim, Osmanlı Devleti’nde mali işlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Güneş yılı esasına dayanan bu takvimde bir yıl 365 gün 6 saattir. 1839’dan itibaren mart ayı, mali yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Miladi takvimle arasında 584 yıllık fark vardır.
5-Miladi takvim, günümüzde dünyada en yaygın kullanılan takvimdir. Bir yıl 365 gün 6 saattir. Başlangıcı, Hz. İsa’nın doğumundan bir hafta sonrası yani 1 Ocak’tır. Kökeni Mısırlılara dayanan bu takvimi Romalılar geliştirmiş ve Papa 13. Gregorious (Gregoryen) son şeklini vermiştir. Bu nedenle “Gregoryen takvimi” de denir. Ülkemizde 1 Ocak 1926’dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Tarih: 2019-12-29 10:47:44 Kategori: Tarih
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx